Yasin KOÇ
Köşe Yazarı
Yasin KOÇ
 

Milli Bakış Nedir?

Yazının bulunmasından bugüne; 2020’ye nasıl gelindi. Yazının bulunmasıyla her şey değişti ve zaman da değişti. Yazının bulunmasından önceki zamana dönemler, yazının bulunmasından sonra ki zamana devirler dedi tarih bilimciler. Yazının bulunmasıyla İlk Çağ başladı ve Türklerin Avrupa’ya göç hareketiyle 375 yılında İlk Çağ bitip Orta Çağ başlamış oldu. Bunun sonucunda Roma imparatorluğu Batı ve Doğu diye ikiye ayrıldı, çok sürmedi 100 yıl sonra Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. Türkler 1453’te Fatih Sultan Mehmet ile Doğu Roma İmparatorluğunu ( Bizans ) yıkarak Orta Çağın bitmesine Yakın Çağın başlamasını sağlamış oldu. Türklerden istediği yardımı bulamayan Fransa Kralı 16.Louis’in Fransız ihtilali ile 1789’da devrilmesiyle Yakın Çağ bitmiş Yeni Çağ başlamış oldu. Birçok tarihçinin dediği gibi Alman İktisatçı Fritz Neumark şöyle demişti; Türkler pek farkında değil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz.   Türk ve Dünya tarihi Kanuni Sultan Süleyman zamanında değişti ve kırıldı. Türkler Abdülhamit zamanına gelindiğinde artık her şey için çok geçti. Yapılacak olan her şey hazin sonu ancak geciktirebilirdi. Malum Abdülhamit hanın nitekim yaptığı süreci geciktirmek olduğudur. O gün ümmetçilik siyaseti ile yıkılan imparatorluk, Türklük şemsiyesi altında Türkiye olarak, Osmanlıdan bağımsızlığını ilan eden son millet olarak devletini kurdu. Bugün de tehlikeli olan ümmetçilik siyasetidir. Bugün batılı devletler; geçmiş yüzyıllarda bugünkü güçlerini sağlarken hepsi hristiyan olmasına rağmen dini birlik şemsiyesi altında birleşmediler. Bilakis kendi aralarında birçok savaş yaptılar. Bu savaşlardan her bir tarafın kazandığı şey ise Milli birlik ve milletinin ismiyle gururlanmaları oldu. Bugün Fransa’da insanlar, gururlanarak ben Fransız’ım der, asla devletini bir başkasına eleştirmez, Fransızca konuşur.. Milletiyle övünür. Her şeyimizle katıksız Türk olmamıza rağmen Türk’üm demekten imtina ediyoruz. Biz daha Türküm diyemiyoruz. Türk Milleti diyemiyoruz Bir masaya yatırmak lazım İngiltere'yi, Fransa'yı, Rusya'yı, Çin'i Nedir bu ülkelerin sırrı! Milli Birliktir. Milli Akıldır. Bir millet olmalarıdır ve bu şemsiye altında birleşmelidir. Dinlerini en iyi şekilde yaşarlar, nesillerine öğretirler, ama din üzerinden birlik olma meselesini ORTAÇAĞ da bırakmışlardır. Dünyayı gezmiş birisi olarak; İngilizlerle, Fransızlarla, Ruslarla, Çinliyle siyaset tartışmış bir kardeşiniz olarak ortak noktalarının MİLLİ BİRLİK siyaseti olduğunu açıkça söylemek isterim. İngilizler Protestan, Fransızlar Katolik, Ruslar Ortodoks, Çinliler dinsizdir. Ve bu dört ülkenin ayrı ayrı milletleri diğerlerine kâfir demektedir. Onlarda mezhepler bizden daha ayrıktır. Güçlerini aldıkları en öncelikli maneviyatları milletinin ismi ve milliyetleridir. Cumhurbaşkanımızın misafir devlet başkanlarını karşılama törenlerinde kullandığı eski Türk devletleri kıyafetleriyle askerleri ve bayrakları beni çok memnun ediyor. Türk Milletin Külliyesinin büyüklüğü ve azameti de devletimize yaraşır olması da gönülden memnun edici benim için. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Türklük şemsiyesini açtıkça daha da güçleniyor. "Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kandır" Milli olmak çok önemli, Milli düşünmek, Milli harcamak, Milli Konuşmak. Türkçe mesela en büyük silahımız. Türk Kültürü ( ama özümüz olan kültür, Asya’dan gelen, Türkistan’dan gelen ) en büyük silahımız Türk Müziği, Türk Folkloru, Türk Modası Türk Sanatı, Türk Sineması, Türk Bilimi Türk Edebiyatı, Türk Medyası Türk.. vs. Bunların her biri binlerce F16 gücünde ve silahtan çok daha ucuz. Bunların gelişmesini sağlamalı ve özellikle ve öncelikle Dünyadaki tüm Türk Coğrafyalarında ve Türk sempatisine ihtiyacımız olan her yerde bu argümanlarla gönüllere girmeli, onlar için dünyanın merkezinin Türkiye olduğu algısını yerleştirmeliyiz. Bak o zaman neler oluyor.  
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2020 - Perşembe

Milli Bakış Nedir?

Yazının bulunmasından bugüne; 2020’ye nasıl gelindi.

Yazının bulunmasıyla her şey değişti ve zaman da değişti. Yazının bulunmasından önceki zamana dönemler, yazının bulunmasından sonra ki zamana devirler dedi tarih bilimciler. Yazının bulunmasıyla İlk Çağ başladı ve Türklerin Avrupa’ya göç hareketiyle 375 yılında İlk Çağ bitip Orta Çağ başlamış oldu. Bunun sonucunda Roma imparatorluğu Batı ve Doğu diye ikiye ayrıldı, çok sürmedi 100 yıl sonra Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. Türkler 1453’te Fatih Sultan Mehmet ile Doğu Roma İmparatorluğunu ( Bizans ) yıkarak Orta Çağın bitmesine Yakın Çağın başlamasını sağlamış oldu. Türklerden istediği yardımı bulamayan Fransa Kralı 16.Louis’in Fransız ihtilali ile 1789’da devrilmesiyle Yakın Çağ bitmiş Yeni Çağ başlamış oldu. Birçok tarihçinin dediği gibi Alman İktisatçı Fritz Neumark şöyle demişti; Türkler pek farkında değil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz.
 
Türk ve Dünya tarihi Kanuni Sultan Süleyman zamanında değişti ve kırıldı. Türkler Abdülhamit zamanına gelindiğinde artık her şey için çok geçti. Yapılacak olan her şey hazin sonu ancak geciktirebilirdi. Malum Abdülhamit hanın nitekim yaptığı süreci geciktirmek olduğudur.

O gün ümmetçilik siyaseti ile yıkılan imparatorluk, Türklük şemsiyesi altında Türkiye olarak, Osmanlıdan bağımsızlığını ilan eden son millet olarak devletini kurdu.

Bugün de tehlikeli olan ümmetçilik siyasetidir.

Bugün batılı devletler; geçmiş yüzyıllarda bugünkü güçlerini sağlarken hepsi hristiyan olmasına rağmen dini birlik şemsiyesi altında birleşmediler. Bilakis kendi aralarında birçok savaş yaptılar. Bu savaşlardan her bir tarafın kazandığı şey ise Milli birlik ve milletinin ismiyle gururlanmaları oldu.

Bugün Fransa’da insanlar, gururlanarak ben Fransız’ım der, asla devletini bir başkasına eleştirmez, Fransızca konuşur.. Milletiyle övünür.

Her şeyimizle katıksız Türk olmamıza rağmen Türk’üm demekten imtina ediyoruz.

Biz daha Türküm diyemiyoruz. Türk Milleti diyemiyoruz
Bir masaya yatırmak lazım İngiltere'yi, Fransa'yı, Rusya'yı, Çin'i

Nedir bu ülkelerin sırrı!

Milli Birliktir. Milli Akıldır. Bir millet olmalarıdır ve bu şemsiye altında birleşmelidir.

Dinlerini en iyi şekilde yaşarlar, nesillerine öğretirler, ama din üzerinden birlik olma meselesini ORTAÇAĞ da bırakmışlardır.
Dünyayı gezmiş birisi olarak; İngilizlerle, Fransızlarla, Ruslarla, Çinliyle siyaset tartışmış bir kardeşiniz olarak ortak noktalarının MİLLİ BİRLİK siyaseti olduğunu açıkça söylemek isterim. İngilizler Protestan, Fransızlar Katolik, Ruslar Ortodoks, Çinliler dinsizdir. Ve bu dört ülkenin ayrı ayrı milletleri diğerlerine kâfir demektedir. Onlarda mezhepler bizden daha ayrıktır.
Güçlerini aldıkları en öncelikli maneviyatları milletinin ismi ve milliyetleridir.
Cumhurbaşkanımızın misafir devlet başkanlarını karşılama törenlerinde kullandığı eski Türk devletleri kıyafetleriyle askerleri ve bayrakları beni çok memnun ediyor. Türk Milletin Külliyesinin büyüklüğü ve azameti de devletimize yaraşır olması da gönülden memnun edici benim için. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Türklük şemsiyesini açtıkça daha da güçleniyor. "Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kandır"

Milli olmak çok önemli, Milli düşünmek, Milli harcamak, Milli Konuşmak.

Türkçe mesela en büyük silahımız.

Türk Kültürü ( ama özümüz olan kültür, Asya’dan gelen, Türkistan’dan gelen ) en büyük silahımız

Türk Müziği, Türk Folkloru, Türk Modası

Türk Sanatı, Türk Sineması, Türk Bilimi

Türk Edebiyatı, Türk Medyası Türk.. vs.

Bunların her biri binlerce F16 gücünde ve silahtan çok daha ucuz.

Bunların gelişmesini sağlamalı ve özellikle ve öncelikle Dünyadaki tüm Türk Coğrafyalarında ve Türk sempatisine ihtiyacımız olan her yerde bu argümanlarla gönüllere girmeli, onlar için dünyanın merkezinin Türkiye olduğu algısını yerleştirmeliyiz.

Bak o zaman neler oluyor.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenihaberturkiye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.