Süleyman Çelebi’nin Türk ve Dünya edebiyatındaki önemi nedir?

Kültür-Sanat 27.11.2023 - 10:28, Güncelleme: 27.11.2023 - 10:28 5819+ kez okundu.
 

Süleyman Çelebi’nin Türk ve Dünya edebiyatındaki önemi nedir?

Süleyman Çelebi, Peygamber sevgisini nakşettiği Mevlid-i Şerifiyle, tarihteki 'Naat' örneklerinin en önemlisini ve en güzelini vermiştir. Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerifi, alanında aşılamayan klasik eserlerden biri olmuş ve günümüze kadar okunagelmiştir.Esmanur GÜLBAHAR - Rüstem PEHLİVANLAR - H.Ahmet GÜNAY - Herkes Duysun BURSA (İGFA) -  Prof.Dr. Mustafa Kara, Mevlid-i Şerif’in önemini ve Süleyman Çelebi’nin Türk ve dünya edebiyatındaki yerini Herkes Duysun ekibine anlattı.         İslam dininin Allah ve Resulallah ile başladığını söyleyen ve Peygamber aşkının üzerinde duran eserlerden bahseden Prof. Dr. Mustafa Kara, bu eserlerden en önemlilerinden birinin ise Mevlid-i Şerif olduğuna dikkat çekti.                                                PEYGAMBERE DUYULAN AŞK, FARKLI COĞRAFYALARDA VE FARKLI DİLLERDE TERENNÜM EDİLDİ Yaklaşık bin yıldır Türkçe Mevlid yazıldığını belirten Prof. Dr. Mustafa Kara, “İslam dininin 2 büyük cümlesi var. Bunlardan biri ‘La ilahe illallah’,  ikincisi ‘Muhammeden Resulullah’. Yani Allah ve Resulullah. Dolasıyıyla dinin başlangıcı böyle olur. Yani Allah muhabbetiyle ve Resulullah aşkıyla devam eder. Allah aşkını şimdilik bir tarafa koyalım. Resulullah aşkı üzerine birkaç cümle söylememiz gerekir. Yüzyıllardan beri çok farklı coğrafyalarda, çok farklı dillerde ve çok farklı türlerde Hazreti Peygamberle ilgili aşkı terennüm eden kitaplar yazılmıştır. Peygamberin hayatını konu alan veya Peygamberin hayatından bir mühim olayı konu alan kitaplar yazılmıştır. Bu eserlerden bazıları da Mevlidlerdir. Mevlidlerde yine çok farklı coğrafya ve dillerdeki Müslümanlar, Hazreti Peygambere duydukları aşkı ve muhabbeti terennüm etmişlerdir. Tabii ki bu dillerden biri de Türkçedir. Türkçe yazan şairler, Peygambere olan aşk ve muhabbetlerini de çok farklı şekillerde ifade etmişlerdir. Bunun şüphesiz en büyük ve en eski örneği ise Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet isimli eseridir. Hazreti Peygamberle ilgili çok güzel dörtlükler vardır. Daha sonraki dönemlerde Türkçe yazan şairler, bu yola devam etmişler ve bugüne ulaşmışlar. Yani yaklaşık bin  yıldır Türkçe Mevlid yazılıyor demek lazım.” dedi. 1000 YILLIK TÜRKÇE MEVLİD MACERASININ ALTIN MADALYASI KİMİNDİR? Prof. Dr. Mustafa Kara, ilahi aşkın ölümsüz olduğuna ve bu ölümsüz metinlerden birinin ise Süleyman Çelebi’ye ait olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “1000 yıllık Türkçe Mevlid macerasının altın madalyası şüphesiz Bursa Ulu Cami'de imamlık yapmış olan Süleyman Çelebi’nindir. Yaklaşık 600 sene önce yaşamış bu gönül erimiz, 600 yıl önce yazdığı bu şiirle aşkı terennüm etmiş, Türkçe bilen ve bilmeyen toplumlar bu kitabı okumuşlardır ve öyle anlaşılıyor ki daha uzun yıllar okuyacaklardır. Çünkü aşk, ölümsüzdür. Aşkı terennüm eden, özellikle ilahi aşkı terennüm eden metinler, hiçbir zaman eskimez. Zaman o metinleri eskitemez. Süleyman Çelebi’nin metni de bunlardan biridir.”

Süleyman Çelebi, Peygamber sevgisini nakşettiği Mevlid-i Şerifiyle, tarihteki 'Naat' örneklerinin en önemlisini ve en güzelini vermiştir. Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerifi, alanında aşılamayan klasik eserlerden biri olmuş ve günümüze kadar okunagelmiştir.

Esmanur GÜLBAHAR - Rüstem PEHLİVANLAR - H.Ahmet GÜNAY - Herkes Duysun
BURSA (İGFA) -  Prof.Dr. Mustafa Kara, Mevlid-i Şerif’in önemini ve Süleyman Çelebi’nin Türk ve dünya edebiyatındaki yerini Herkes Duysun ekibine anlattı.        

İslam dininin Allah ve Resulallah ile başladığını söyleyen ve Peygamber aşkının üzerinde duran eserlerden bahseden Prof. Dr. Mustafa Kara, bu eserlerden en önemlilerinden birinin ise Mevlid-i Şerif olduğuna dikkat çekti.                         

                     

PEYGAMBERE DUYULAN AŞK, FARKLI COĞRAFYALARDA VE FARKLI DİLLERDE TERENNÜM EDİLDİ

Yaklaşık bin yıldır Türkçe Mevlid yazıldığını belirten Prof. Dr. Mustafa Kara, “İslam dininin 2 büyük cümlesi var. Bunlardan biri ‘La ilahe illallah’,  ikincisi ‘Muhammeden Resulullah’. Yani Allah ve Resulullah. Dolasıyıyla dinin başlangıcı böyle olur. Yani Allah muhabbetiyle ve Resulullah aşkıyla devam eder. Allah aşkını şimdilik bir tarafa koyalım. Resulullah aşkı üzerine birkaç cümle söylememiz gerekir. Yüzyıllardan beri çok farklı coğrafyalarda, çok farklı dillerde ve çok farklı türlerde Hazreti Peygamberle ilgili aşkı terennüm eden kitaplar yazılmıştır. Peygamberin hayatını konu alan veya Peygamberin hayatından bir mühim olayı konu alan kitaplar yazılmıştır. Bu eserlerden bazıları da Mevlidlerdir. Mevlidlerde yine çok farklı coğrafya ve dillerdeki Müslümanlar, Hazreti Peygambere duydukları aşkı ve muhabbeti terennüm etmişlerdir. Tabii ki bu dillerden biri de Türkçedir. Türkçe yazan şairler, Peygambere olan aşk ve muhabbetlerini de çok farklı şekillerde ifade etmişlerdir. Bunun şüphesiz en büyük ve en eski örneği ise Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet isimli eseridir. Hazreti Peygamberle ilgili çok güzel dörtlükler vardır. Daha sonraki dönemlerde Türkçe yazan şairler, bu yola devam etmişler ve bugüne ulaşmışlar. Yani yaklaşık bin  yıldır Türkçe Mevlid yazılıyor demek lazım.” dedi.

1000 YILLIK TÜRKÇE MEVLİD MACERASININ ALTIN MADALYASI KİMİNDİR?

Prof. Dr. Mustafa Kara, ilahi aşkın ölümsüz olduğuna ve bu ölümsüz metinlerden birinin ise Süleyman Çelebi’ye ait olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“1000 yıllık Türkçe Mevlid macerasının altın madalyası şüphesiz Bursa Ulu Cami'de imamlık yapmış olan Süleyman Çelebi’nindir. Yaklaşık 600 sene önce yaşamış bu gönül erimiz, 600 yıl önce yazdığı bu şiirle aşkı terennüm etmiş, Türkçe bilen ve bilmeyen toplumlar bu kitabı okumuşlardır ve öyle anlaşılıyor ki daha uzun yıllar okuyacaklardır. Çünkü aşk, ölümsüzdür. Aşkı terennüm eden, özellikle ilahi aşkı terennüm eden metinler, hiçbir zaman eskimez. Zaman o metinleri eskitemez. Süleyman Çelebi’nin metni de bunlardan biridir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenihaberturkiye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.